FUTBOLUN TARİHÇESİ
İlk zamanlardan bu yana, küre şeklinde yuvarlanan cisimler bir oyun ve
spor aracı olarak insanoğlunun dikkatini çekmiştir. Günümüzde de topla
oynanan birçok oyun vardır. Ancak top oyunu denildiğinde genellikle ilk
akla gelen oyun futbol olmaktadır.
Günümüzde büyük kitlelerin ilgilerinin odak noktası olan futbol
oyununun, ilk olarak nerede ve ne zaman oynandığı bilinmemektedir.
Zamanımıza kadar ulaşan bazı tarihi buluntulardan çıkarılan sonuçlara
göre, ayakla oynanan top oyunlarının Sümerlere kadar uzandığı
görülmektedir. Yine aynı araştırmalarla M.Ö. 2500 yıllarında Çin’de,
İmparator Huang – Ti’nin askerlerinin, toprağa dikilen iki direk
arasından bir topu geçirerek yarışmak şeklinde idman yaptıkları ortaya
çıkarılmıştır. Tarihe ışık tutan bir belge olan Kaşgarlı Mahmut’un Divan
– ı Lügat’it Türk’ünün birinci cildinde, Hıtay – ı Name, Baybars Tarihi
ve Ayasofya Kütüphanesi’nin 3029 numarasında kayıtlı çeşitli
kitaplarda, Eski Türkler’in futbol oyununun çok benzeri olan “tepük”
oyununu oynadıkları ve bu oyunun kurallarının futbolun kurallarına çok
benzediği açıkça belirtilmiştir.
Eski Mısır Medeniyetini yansıtan duvar resimleirnde görülen, top oynayan
insan figürleri de, futbolun o devirlerde oynandığını göstermektedir.
Ayrıca Yunanlı şair Homeros’un “Odissea” adlı eserinde de top
oyunlarından bahsedilmekte, Jül Sezarım dönemindeki Romalılar ile Harun
Reşit yönetimindeki Araplar’ın topla oyunlar oynadıkları belgelerde yer
almaktadır. Eski Yunan şehirlerinden Sparta’da, M.Ö. 100 yılında futbol
belirli kurallarla oynanmıştır. On beşer kişilik takımlar arsında
oynanan ve özellikle askerlerin önemli bir idman sporu olan bu oyuna,
Yunanlılar “Episkyres” adını vermişlerdir.
Günümüz modern futbolunun temeli olan “Harpastum” ise, Romalı askerler
arasında oynanan ve “Episkyres”ten esinlenerek Yunanistan’dan alınan bir
oyundur. Ayakla olduğu gibi, elle de oynanabilen bir futbol şekli olan
Harpastum’da amaç; önce topu kapmak, sonra da el ve ayak vuruşları ile
rakip savunma alanına götürmektir. Sert kurallara sahip olan Harpastum,
Romalı askerlere savaş taktiklerini daha kolay uygulama ve manevra
yeteneklerini geliştirme imkanı sağlamıştır. Oyuncuların aldıkları
değişik görevler nedeniyle Harpastum, bugünkü futbol için bir çıkış
noktası olmuştur. Şöyle ki, takımların sahaya dizilişinde ilerideki üç
oyuncu, topu rakip çizginin ötesine taşımakla görevli “hücum hattı”nı
oluşturmuş, hemen geride kalabalık bir “destek birliği” ve en geride de
kale çizgisini koruyacak “muhafızlar” yer almıştır.
Amerika’da ise futbolun izleri oldukça eskidir. İtalyanlar ve
İspanyollar, futbolu Güney Amerika’ya götürenlerin kendileri olduğunu
ileri sürmekteyseler de, Meksika ve Peru yerlilerinin, futbola benzer
oyunlar oynadıkları bazı tapınak ve anıtlarda yer alan duvar
kabartmaları ve heykellerden anlaşılmaktadır.
Ortaçağ’da Romalı askerler ve Fransızlar tarafından oynanan “La Soule”
oyunu, futbolla da büyük benzerlikleri olan bir oyundur. La Soule, Roma
orduları sayesinde Galya’ya götürülmüş ve hızla yayılmıştır. Oyuncu
sayısının sınırsız tutulduğu bu oyun, bazen aralarında büyük çekişmeler
bulunan kasabalar ve köyler arasında bir üstünlük mücadelesi olarak ilgi
görmüştür.
Futbol oyununun Avrupa tarihi, büyük bir tartışma konusudur. Fransızlar,
futbolun en ilkel şekillerinden olan La Soule’ü akıncı Normanlar
sayesinde İngiltere’ye götürdüklerini iddia etmişler; buna karşılık
İngilizler de bu oyunu kendilerinin Normanlardan önce oynadıklarını
savunmuşlardır. İtalyanlara göre de futbolu İngiltere’ye Jül Sezar’ın
lejyonerleri götürmüş ve Londra’daki halka bu oyunu öğretmişlerdir.
Kaynağı ne olursa olsun, İngiltere’de futbol 12.yy’dan itibaren
oynanmış, halk ve soylular tarafından çok sevilmiştir. Ancak zamanla
kasabalar, köyler arasında büyük bir rekabete dönüşen futbol, kamu
düzenini bozmaya başlayınca 13 Nisan 1314 tarihinde Kral II. Edward’ın
buyruğuyla bütün ülkede yasaklanmıştır. Böylece futbol oyunu kötülenmiş,
futbol oyuncuları da aşağılanmıştır. Tüm bu kısıtlamalar, İngilizlerin
futbola olan sevgisini ortadan kaldıramamıştır. İtalya’ya sığınmış olan
Kral II. Charles taraftarları olan soyluların, İngiltere’ye döndükten
sonra İtalya’da gördükleri “Giyoca Del Calcio”yu yaymaya çalışmalarının
da bunda rolü olmuştur. İtalyan futbolu olan “Giyoca Del Calcio” belirli
kuralları olan ve günümüz futbolunu andıran bir oyundur. Tıpkı Eski
Türkler’de tepmek, tekmelemek anlamını taşıyan “tepük” gibi “calcio”
sözcüğü de İtalyanca’da tepmek, tekmelemek anlamını taşımaktadır.
1583 yılında İngiltere’de futbol, ilk defa bazı basit kurallara
bağlanmış, oyunda sertliği önleyici önlemler ile, hakem seçiminde yeni
uygulamalar getirilmiştir. 1846 yılında Londra’nın Cambridge
Üniversitesi tarafından kaleme alınan bu yenilikler, 1862 yılında biraz
daha genişletilmiştir. Takımların on bir oyuncu ile karşılaşacağı, topa
elle müdahelenin yasak olduğu ve ofsayt kuralından söz edilmesi,
getirilen yenilikler arasındadır. Bu arada okullararası futbol maçları
düzenlenmeye başlanmış ve 1857’de ilk futbol kulübü “Sheffield Club”
faaliyete başlamıştır. 26 Ekim 1863 tarihinde de modern futbolun
doğumunu müjdeleyen İngiliz Futbol Birliği (Footbaal Association)
kurulmuştur. FA, futbol konusunda dünyada kurulan ilk milli
federasyondur. 1862 yılında futbolun on birer kişilik takımlar arasında
oynanması kararı alınmıştır. 1871’de kalecinin topu elle tutması, 15
kulübün katılımıyla FA Kupası karşılaşmaları, 1873’te korner atışlarının
kabulü, 1875’te topa kafa ile vurma izni, 1888’de de İngiliz
Profesyonel Futbol Ligi’nin başlaması önemli gelişmelerdir. Zaman
içerisinde hızla yayılan futbolda, 1884 yılında profesyonelleşme gündeme
gelmiş ve bunu 1888’de profesyonel futbol ligi karşılaşmalarının
başlaması izlemiştir. Bundan sonra futbol, İngiltere’den Avrupa’ya ve
tüm dünyaya yayılmış, 1886 yılında futbol kurallarının uygulanması,
değiştirilmesi, anlaşmazlıkların çözülmesi için 1882 yılında kurulmuş
bulunan INTERNATIONAL BOARD, en yetkili kurum olarak ulusal
federasyonlarca tanınmıştır.
Evrensel bir spor olan futbolda uluslararası karşılaşmaların artması
üzerine, 1904 yılında Uluslararası Futbol Federasyonu (Federation
Internatıonale de Football Associations) FIFA kurulmuştur. Futbol sporu,
temelinde her ülkenin federasyonları ve en üstte FIFA’nın bulunduğu
piramit şeklinde örgütlenmiştir. Merkezi Zürich’tedir. FIFA ve ulusal
federasyonlar arasında beş tane konfederasyon yer alır. Bunlar UEFA
(Avrupa Futbol Birliği), Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, ve Asya
Konfederasyonu’dur. İnternational Board da FIFA bünyesinda yer alır ve
20 futbol adamından oluşur. Bu kurul değişmeyen futbol kurallarının
çağdaş ölçülere göre uygulanmasını sağlamak için çalışmalar yapar.
Federasyonlar, ulusal federasyonlar ve kulüpler FIFA’nın mutlak denetimi
altındadır.
Ulusal federasyonlar, kendi maçlarını kendileri düzenlerler. Bunlar
genellikle şampiyonluk ve kupa maçlarıdır. Uluslararası müsabakalardan
Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, Kupa galipleri Kupası, UEFA Kupası ve
Avrupa Kupası, Konfederasyonların, Olimpiyat Oyunları Futbol Turnuvası
ve Dünya Kupası ise FIFA’nın denetimi altındadır.
FIFA tarafından düzenlenen ilk Dünya Kupası (Jules Rimet Kupası)
maçları, 1930 yılında Uruguay’da yapılmış, aynı yıl Dünya Kupası
karşılaşmalarının Olimpiyat Oyunları arasında dört yılda bir oynanması
kararlaştırılmıştır. 1954 yılında kurulan Avrupa Futbol Federasyonları
Birliği (UEFA)’nın düzenlediği Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası 1956
yılında, Avrupa Kupa Galipleri Kupası ise 1963 yılında oynanmaya
başlanmıştır.
1970’li yıllardan sonra futbol maçlarında gözle görülür bir seyirci
artışı olmuştur. Futbola ilginin artması, futbolun kalitesini
yükseltmiş, yeni taktiklerin denenmesine neden olmuştur. Özellikle
Avrupa futbolu büyük bir gelişme göstererek, Lâtin Amerika futbolunu
gözden düşürmüştür.
1985 yılında Heysel’de Liverpool – Juventus maçında çıkan olaylarda 33
futbolseverin hayatını kaybetmesi, Dünya futbol tarihi adına unutulmaz
bir acıdır. Belçika’da meydana gelen ve İngiliz holiganların yol açtığı
bu olay, İngiliz takımlarının beş yıl süreyle kupalardan
uzaklaştırılmasıyla cezalandırılmıştır. 1990 yılında ise İngiliz
takımları, kupalarda tekrar oynayabilme hakkını elde etmişlerdir.1988’de
Katmandu Stadı çıkışlarının tıkanması nedeniyle 70 izleyici ölmüş, 1989
yılında ise İngiltere – Sheffield da tarihinin en büyük stad faciası
yaşanmış, seyircilerin güvenlik tellerine takılarak ezilmesi sonucu 95
izleyici hayatını kaybetmiştir.
1991 – 92 futbol sezonunda, oyunu süratlendirmek ve daha çok gol
atılmasını sağlamak amacıyla FIFA, oyun kurallarını yeniden gözden
geçirerek önemli değişiklikler yapmıştır. 1995 yılında Avrupa Adalet
Divanı’nın Belçikalı futbolcu Bosman’ı haklı bulması Avrupa Birliği
ülkelerinde transfer sistemini altüst etmiş, UEFA 1996 yılından
başlayarak yabancı transferini serbest bırakmıştır.
Her geçen gün yenilenen kurallarla modern futbol, seyiri hoş, hızlı ve bol gollü bir oyun haline gelmiştir.
Futbol Oyun Kuralları
Oyun Kuralları ile ilgili notlar
Değişiklikler
Uluslararası federasyonun anlaşmasına bağlı olarak yürürlükteki kurallar
ile ilgilendirilen ve uygulanan kurallar, kendi liglerindeki 16 yaş
altı, bayan futbolcular ve veteran futbolcular (35 yaş üstü) için
değiştirilerek uygulanabilir.
Aşağıdaki değişikliklerden herhangi birinin veya tamamının uygulanmasına izin verilmektedir:
• Oyun alanının ölçüleri
• Topun büyüklüğü, ağırlığı ve malzemesi
• İki kale direği arasındaki genişlik ve üst kale direğinin zeminden yüksekliği
• Oyun bölümlerinin süresi
• Yedekler
Erkek ve Bayan
Oyun kuralları (orta hakemin, yan hakemin, oyuncuların ve teknik heyetin
uyma sı gerekenler) erkekler ve bayanlarda aynen uygulanır.
İşaretler
Oyun kurallarında şu semboller kullanılır :
* Kural 8 (Oyunu başlatması ve Tekrar Başlatması) içindeki özel durumlar kapsamında değil ise...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder